HEMEN ŞİMDİ BARIŞ Gün geçmiyor ki çatışma olmasın.Sokağa çıkma yasağıyla birlikte halkın yaşamsal koşullarına müdahale edilmesin.Gün geçmiyor ki, masum siviller, gençler, çocuklar kadınlar bu kaotik ortam içerisinde zulme maruz kalmasın.Gün geçmiyor ki anneler ağlamasın.Bu durum bireysel olmak üzere toplumsal bir azap olarak yürekleri dağlamaktadır. Gizli anlaşmaların bozulmasına mukabil ortaya çıkan bu tablo bölge halkını ve tüm vicdanları yaralamaktadır.Fayda sağlayan hiç kesim olmazken neden hala bu durum devam etmekte anlayabilmiş değilim.Hemen her gün bürokratlarla, yazarlarla,eski bölge milletvekilleriyle bu konuyu tartışıp, çözümsel adımlar atmak için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.Ama her ne kadar çabalasak, ortalığı sakinleşmesi adına girişimlerde bulunsak, barışı arzulasak dahi sonuç olarak değişen hiç bir şey olmuyor maalesef.Bu demek oluyor ki bireysel veya bir kaç kişinin isteğiyle olabilecek bir şey olmadığını ortaya koymaktadır. Her zaman savunduğum, acil kollektif bir sivil barış komisyonunun kurulmasıdır.Her kesimden katkı alabilecek, tekli görüş değil tüm görüşlere açık bir sivil barış komisyonu.Devletin sıcak bakıp önemsediği, halkın kesin destek sunduğu, tüm oluşumların isteklerinin bir siyasal hareketle çözüme kavuşacağını dile getiren, çatışan ile devlet arasında bir köprü vazifesi görüp kimsenin hayatını kaybetmeden sorunun çözümü noktasında aktif rol oynayabilecek bir komisyon.Yazarından sanatçısına, eski bölge vekillerinden derneklere, baro ve tüm STK lara kadar herkesin aktif katılıp çözümsel önerilerini dile getirdiği bir komisyon. Komisyonun kurulmasına müteakip, bölge Sivil toplum kuruluşları ve diğer bürokratik kurum ve kuruluşlarla acil toplanıp konuyu ele almalıdır.Elde ettiği veriler ışığında milletvekilleri ve ilgili bakanlıklarla konuyu müzakere edilmesi koşuluyla hareket sağlanmalıdır.Ortaya çıkan olumlu ve sıcak hava dahi tarafları yumuşatmaya itmek için geçerli bir sebep olacaktır.Böylece kimse ölümden korkmayacak, sokağa çıkma yasakları olmayacak, bununla beraber halk mağdur olmayacaktır.Bazı ilçelerimizde haftalardır sokağa çıkma yasağı bulunmaktadır.Bu ilçelerde yaşamsal, sosyal ve insani haklar gasp edilmektedir.Cenazeler dahi günlerce evlerde buzdolaplarında saklanmaktadır.Bu acı tablo bir arayış içine girmemiz için açık bir sebeptir.O yüzden hep bir çözüm önerisi arıyor, destek bekliyor ve bölgenin huzura kavuşması için artık her kesimden destek gelmesini bekliyoruz. -Bölge de ki hiç şahıs çatışma ve ölüm istemiyor.Hiç bir anne baba çocuğunu genç yaşta toprağa vermek istemiyor.Acilen vicdanların birleşip bu sürecin sonlanmasını sağlamalarını istiyor.Dolayısıyla çözümün başarı kazanacağını buradan gösterebiliriz.Acil arzuladığımız toplumsal uzlaşı ve barışın hakim olduğu huzur ve ekonomik istikrarın sağlanması için adımlar atmalıyız. El ele, gönül gönüle verip bu zor süreci barışla sonlandırmalıyız.Sözünü ettiğim sivil barış ve toplumsal uzlaşı projesini hayata geçirip bir olumlu hava yakalamalıyız.Zaten taraflararası bir müzakere oluştu mu çözüm kaçınılmazdır.Yeter ki çatışmaların durduğu bir ortam oluşup müzakere masasının toplanmasını sağlansın.Giden bir can bile çok değerli. Bir evlat nasıl yetişir nasıl bu yaşa getirilir en iyi anne ve babalar bilir.Kendi çocuklarını dahi göz önünde bulundurulup çözüme katkı sağlamak için acil barışın tesisini hep birlikte oluşturmalıyız. İnsanların birbirini öldürmeden kardeşçe yaşadığı bir dünya ya ulaşmak dileğiyle.... ESENKALIN... MEHMET SEBİH ALTUN [email protected]