YÜKSELEN YILDIZ ABDULLAH ATALAY
“Medeniyetin doğduğu yerden çıkıp, doyduğumuz yerlerde kendimizi bulduk. Yanlış insanlarla karşılaştık, doğrularla kaynaştık, iyikilerimiz, keşkelerimiz oldu. Soğuk kış geceleri ne ağır ağır yanan soba etrafında edilen sohbetleri ne de çıplak yaz geceleri bizleri kucaklayan yıldızların ışıltısını unuttuk. Şimdi yeniden birlik olma, birbirimize sıkıca tutunma zamanıdır. Makam, mevki sahibi hemşerilerimize sorumluluk yükleme, toplumumuzun lokomotifi olacak lider ve örnek kimseleri kullanmaonlardan bizler daha ileri götürmelerini bekleme zamanıdır.”
IŞIL IŞIL BİR KARİYER
Kariyerinde olağanüstü çıkış yakalayan hemşerimiz Abdullah Atalay son olarak TEİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürlüğü görevine başladı. 1965 yılında Ağrı Taşlıçay’da dünyaya gelen hemşerimiz ilk ve ortaöğretimini Ağrı’da tamamlayarak, Yıldız Teknik Üniversitesinden Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu. Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)’de mühendis olarak işe başlayan Atalay, kısa zamanda disiplinli ve çalışkan yapısıyla üst görevlere layık görüldü. Buraya kadar her yerde edinebileceğimiz bilgilerle hemşerimizi anlattık. Ancak kaçımız doğduğumuz şehre görev yapmak için geri dönüyoruz. Kaçımız rahatımızı bırakıyoruz. O döndü. Ağrı, Van ve Mardin’de mühendislik, yöneticilik yaptı. Sayısız katkısı ile görevini ifa edip birçok noktada siyasi ve bürokratların ilgisini Ağrı’ya çekti. Birçok hemşerimiz elektrik kurumunda istihdam edildi. Mühendislik, müdürlük, yöneticilik kariyerini İzmir Bölge Müdürü ile taçlandırdı. Sadece azmi çalışkanlığı ile bir yerlere gelen Atalay yavaş yavaş zirve yolculuğunu sürdürüyordu. TEK İzmir Bölge Müdürlüğünde çizdiği başarı grafiği onu Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş ‘de Genel Müdür yardımcılığına taşıdı. Daha sonra Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş (BEDAŞ) Genel Müdürlüğüne atanan Atalay görevini başarıyla ifa edip sonunda TEİAŞ’DA Genel Müdürlük ve Yönetim Kurulu Başkanlığına getirilerek elektrik enerjisinin en tepesine layık görüldü.
ATALAY: LİYAKAT İLE GÖREVE GELEN HERKESE YARDIMCI OLMAK BOYNUMUZUN BORCU
Ankara gezimiz sırasında hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğumuz Atalay ile kısa bir söyleşi gerçekleştik. Atalay göreve gelmesi ile ilgili süreç ve kurum hakkında ilk ağızdan önemli açıklamalarda bulundu.
“Bir insan bir göreve gelecekse ona layık olmalı yani liyakat hem dini hem devlet geleneğimizde önemli bir kavram. Peygamberimiz “işin ehline verilmesi” hususunda önemli sözlerle bu konuya dikkat çekmiştir. Sahip olduğum tüm başarıların ardındaki temel faktör liyakate verdiğim önemdir. İşinin ehli insanlarla çalıştım. Ortada Abdullah Atalay’ın bir başarısı varsa hep işinin ehli o göreve layık kimselerle çalıştığı içindir. Beni de bu ve bunun gibi birçok önemli göreve layık gördükleri için ayrıca gururluyum.
TEİAŞ YILLIK 6.6 MİLYAR TL CİROYA SAHİP
TEİAŞ’DAN DA bahseden Abdullah “Atalay TEİAŞ 9 bölgede hizmet veriyor. Tüketici ve tüketimin bulunduğu noktalarda iletim sağlamak için trafo hatları sorumluluğumuzda. 22 bölge merkezli çalışıyoruz. Öte yandan TEİAŞ yıllık 6.6 milyar lira cirosu ile ülkemizin en önemli kurumlarından. Göreve başladığımız gün itibarı ile bugün 2 milyar 750 milyon lira ciroya ulaştık bile. Bu başarılı grafiği daha ileri taşıyacağız. “
YIPRATMA VE KARALAMA OPERASYONLARI
Önceden tespit ettiğimiz ve kamuoyuna sıklıkla beyan ettiğimiz gibi Abdullah Atalay’da yaftalama ve iftira kampanyalarından nasibini almış bir hemşerimiz. Ağrılılar olarak büyükşehirlerde azımsanmayacak kadar büyük bir nüfusa sahip olmamız ve hala etkisiz durmamızın sebebi parlayan yıldızlarımızın bilinçli bir şekilde karatılmak istenmesi. Diğer yandan sivil toplum faaliyetleri istenilen seviyede değil, yardımlaşma dayanışma kıt kanaat gerçekleşiyor. Belirli kimseler hep elini taşın altına koyuyor, belirli kimselere bel bağlamışlık esas sorunumuz. Tüm bunların ışığında cevherleri gözden kaçırıyor, toplumumuzu istenilen seviyeye taşıyacak siyasi ve bürokratik önemli stratejik noktalarda yer alan hemşerilerimiz kasıtlı olarak arka planda tutuluyor; karalama ve iftira programlarıyla belirli çıkar odaklarının art niyetli algı operasyonlarına maruz kalıyorlar. Toplum olarak kendi evlatlarımızı korumalı kollamalıyız, geleceğimize sahip çıkmalıyız.