Öztürk Meclis'e sunduğu önergede ''Yaşam kalitesi açısından 81 il arasında 79. sırada bulunan, halkın yarısından fazlasının işsiz olarak tespit edildiği sosyo-ekonomik düzeyin en düşük olduğu 16 ilden biri olan Ağrı’da sağlık sorununda da ciddi bir karmaşa ve kaos söz konusudur. Hastanelerin gerek fiziki gerekse de kapasite sorunları, başta hekim olmak üzere sağlık personeli alanında yaşanan yetersizlikler had safhaya varmış durumdadır. Ağrı’da yaşanan sağlık sorunlarını kendi bütünlüğü içerisinde araştırılması ve çözüm bulunması gerekmektedir. Bu haseple Meclis’in bir araştırma komisyonu kurarak duruma müdahale etmesi büyük bir zaruriyet arz etmektedir.'' dedi
Öztürk'ün gerekçelendirdiği raporda dikkat çeken başlıklar şunlar;
-Ağrı 547.210 kişilik nüfusa sahiptir. TÜİK verilerine göre 2015 yılında toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu iller arasında 15.750 doğumla -%2.88 artışla- Türkiye’de üçüncü sıradadır. Yüksek doğurganlık oranlarına mukabil olarak bebek ölüm oranlarında da 2013 yılı verilerine göre Kilis, Batman, Gaziantep ve Van’dan sonra binde 16,8 ortalamayla beşinci sıradadır.
-Beş bebeğin aynı yatakta yatırılmasından dolayı bulaşıcı hastalıkların mobilizasyonun artması da yeni sorunların doğmasına neden olmaktadır. Buna refakatçilerin de aynı odada kalmasını eklediğimiz zaman durumun vahametini daha da arttırmaktadır. Meydanlarda, televizyonlarda “üç çocuk yapın” demekle olmuyor bu işler. Mevcut olana dahi çare olamayan hükümetin hamasete dayalı bir çocuk politikası gütmesi anlaşılır bir durum değildir. Bu haseple Meclis’in bir araştırma komisyonu kurarak duruma müdahale etmesi büyük bir zaruriyet arz etmektedir.
-Sağlık çalışanlarının sayısı olması gerekenin yarısı kadardır. Tüm sağlık çalışanlarında çok ciddi eksiklikler söz konusudur. Sağlık Bakanlığı’nın 2015 yılında yayınladığı sağlık istatistikleri yıllığına göre Ağrı’da bulunan hastane sayısı 11 olarak gösterilmiş olmasına rağmen bu bilgi doğru bir bilgi değildir. Gerçekte toplam hastane sayısı 8’dir ve bunlardan biri de askeri hastanedir. Aynı yanlış bilgiler personel sayısı konusunda da rapora yansımış durumdadır. Söz konusu raporda uzaman doktor sayısı 224, pratisyen hekim sayısı 295 olarak verilmiştir. 635 hemşire, 217 ebe ve 681 diğer personel olarak verilen sayıların tamamı şişirme sayılardır. Ağrı’da hiçbir zaman bu kadar sağlık personeli çalışmamıştır. Ve hatta bugün bu sayılar belirtilenin yarısı kadardır.
Ağrı’da, Mart 2016 itibariyle 95 doktor görev yapmaktadır. Bu durumda 5729 kişiye 1 doktor düşmektedir. Oysa, Sağlık Bakanlığı Ağrı ili koşullarına göre Ağrı için ihtiyaç duyulan asgari rakamı 283 olarak tespit edilmiştir.
-Ağrı’da resmi rakamlara göre 874 mülteci vatandaş yaşamaktadır. Bu insanlara yönelik bir koruyucu sağlık hizmeti politikası olmadığından 2015 yılında başta kızamık olmak üzere bir çok bulaşıcı hastalık vakasında ciddi artışlar yaşanmıştır.
-Sağlık hakkına erişim konusunda yaşanan bu eşitsizlikler yurttaşlarımızı her geçen gün daha da karamsarlığa itmektedir. Bu nedenle Ağrı’da başta önleyici sağlık hizmetleri olmak üzere yurttaşların sağlık hakkına erişimi konusunda devletin üzerine düşeni yapmadığını ; sağlık hakkını özel sektöre devrederek sağlık hakkını paralı bir hizmet haline getirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ağrı’da yaşanan sağlık sorunlarını kendi bütünlüğü içerisinde araştırılması ve çözüm bulunması gerekmektedir. Bu haseple Meclis’in bir araştırma komisyonu kurarak duruma müdahale etmesi büyük bir zaruriyet arz etmektedir.