Sırrı Sakık; Hep birlikte bu yaralı kentin yaralarını sarmaya çalışacağız
Belediye işçileri ile yemekte bir araya gelen Ağrı Belediyesi Eşbaşkanı Sırrı Sakık, “Ne yazık ki Kürdistan’ın dört bir tarafından bizim kabul etmediğimiz, ama bizim dışımızda gelişen ve insanların öldüğüne tanıklık ettiğimiz bir süreci yaşıyoruz” söyledi.
Ağrı Belediyesi Eşbaşkanı Sırrı Sakık, Temizlik ve Fen işlerinde çalışan işçilerle özel bir restoranda yemekte bir araya geldi. Yemek programına Temizlik ve Fen işlerinde çalışan tüm işçilerin yanı sıra Ağrı Belediye Eşbaşkan yardımcıları Halef Keklik ve Ömer Polat’ta katıldı. Ağrı Belediyesi Eşbaşkanı Sırrı Sakık burada işçiler ile yaptığı konuşmada Kürdistan’ın dört bir tarafında çatışma ve ölüm olduğunu vurgulayan Sakık, “ İnşallah bu bahar yeniden bir çatışma ve kavga olmaz. Ne yazık ki Kürdistan’ın dört bir tarafından bizim kabul etmediğimiz, ama bizim dışımızda gelişen ve insanların öldüğüne tanıklık ettiğimiz bir süreci yaşıyoruz. Olayların buralara sıçramasını da çok yüksek olduğunu görebiliyoruz. İnşallah iki tarafta bir barış masasına otururlar. Yani bu çatışmayı barışa dönüştürürler. Eğer barış içinde yaşasak bu önümüzdeki bahar ayında başlayarak çok güzel şeyler yapacağız. Kent ne kadar düzelirse, kentte ne kadar projeler hayata geçse o kent kamuoyundaki yansıması daha farklı olacak. Bizim iki yılda yaptığımız bir çok proje Türkiye gündemine düştü. Bunlardan biri de belediye halk ekmek fırını açmamızdır. Bundan sonra hep bir arada olacağız” dedi.
‘Sizin aldığınız her kuruş bu halkın cebinde çıkan paradır’
Ben sizlere ve yönetici arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Sizler bu kentin en ağır yükünü taşıyan kişilersiniz. Biz burada bir iş veren ve işçi gibi davranmadık, davranmayacağız. Biz kardeşiz. Bu kette kardeşlik hukukunu inşa edeceğiz. Ve oluşturduğumuz bu hukuk çerçevesinde bu kentte hizmet edeceğiz. Kenttin imkanları olduğunca eksik olmasına rağmen hep beraber bu kentte hizmet sunmaya çalışacağız. Olması gereken de budur. Ben bu kentte geldiğimde halka çok büyük projelerim yok dedim. Ama bir tek dürüstlüğümüz var. Hırsızlık yapmayacağız. Halka yalan söylemeyeceğiz. Hep birlikte bu halka hizmet sunmak istiyoruz. Bu halkta bunu hakkediyor. Sizin aldığınız her kuruş bu halkın cebinde çıkan paradır. Sizlerde her zaman bunu düşünerek halka hizmet edin” dedi.
‘Bir devlet kendi insanları arasında bu kadar ayrım yapıyorsa bunun adı devlet değildir’
Yoksul bir kentin yoksul bir belediyesi olmasına rağmen çalışanlarını en iyi imkanlar sunduklarını ve her zaman emekçilerin yanında olduklarının altını çizen Sakık, “ Emin olun en yoksul kentin belediyesi olmasına rağmen çalışanlarımıza sunduğumuz imkanlar hiçbir belediye sunmamaktadır. Son bu asgari ücretlerin artması ile birlikte bir çok belediye hizmet alımlarında kurnazca çalışmalar yapıp ücretleri pek yükseltmediler. Ama biz bu kurnazlığı yapmadık. Asgari ücret zammından önce biz çalışanlarımıza zam yaptık. Asgari ücrete zam yapılması ile birlikte çalışanlarımız şu an tüm diğer belediye çalışanlarından fazla maaş alıyorlar. Belediyede en çok çalışan ve en az ücret alanlar varsa burada bundan bir yanlışlık var. Onun için ilk olarak hizmet alımda aldığımız çalışanlarımıza % 40 zam yaptık. Sizin hafta sonu tatiliniz de yoktu onu da biz düzenledik. En çok çalışan siz temizlik ve fen işleri işçilerisiniz. En çok çalışan siz hizmet alımında alınan işçilersiniz ama en az ücreti siz alıyorsunuz. Bu devletin bir ayıbıdır. Bu devletin günahıdır. Bir devlet kendi insanları arasında bu kadar ayrım yapıyorsa bunun adı devlet değildir. Ama bu taşeron dedikleri, bu hizmet alımı dedikleri böylesi bir vahşetin yaşadığın hepimiz görüyoruz. Biz bu siteme karşı işçilerin yanındayız. Bu yeni yapılan zam ile biz kurnazlık yapmadan maaşınızı en yüksek seviyeye kadar çıkarttık. Ve diyoruz bu da sizin ana sütünüz kadar helaldir. Bu maaşlarınız eksiktir fazla değildir. Keşke bizim imkanlarımız olsaydı sizlere daha fazla yardımcı olsaydık. Biz bu belediyede böylesi bir hukuk oluşturup yol almaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ Hepimiz yaralı bir kenttin yaralarını sarmaya çalışıyoruz.’
Ağrı'nın çok yoksul bir kent olduğunu belirten Sakık, “ Biz öyle bir hukuk oluşturmaya çalışacağız ki başka kimseye gerek kalmayacak. Sizin bir derdiniz varsa bizim başımızın üstünde yeri vardır. Gelin bizimle ortaklaşın. Emin olun Allah'a hiç kimse bizim kadar sizlere yakın değildir. Bu kentte bir şey yaratacağız. Çünkü bu kent yoksul bir kenttir. Diyadin’de üç gencecik çocuk bu kar, kışta çıkıp İstanbul'a gidiyorlar. Hatta biri lise öğrencisi. Gidip 15 gün çalışıp ailesine yardımcı olmaya çalışıyor. Aslında bu durum Ağrı'nın ne kadar yoksul bir kent olduğunun göstergesidir. Ve bu çocuklar İstanbul’dan yaşamlarını bırakıp cenazeleri Diyadin'e geliyor. Yani böylesi bir yoksul kentte yaşıyoruz. Yani bu devletin, bu egemen göçlerin bu halka sunduğu bu acı tablo, kan ve gözyaşıdır. İşte o çocuğun hayat hikayesi hepimizin hayat hikayesi gibidir. Biz böylesi yaralı bir kette görevi devir aldık. Hepimiz yaralı bir kenttin yaralarını sarmaya çalışıyoruz” diye konuştu.