ÇA-DER’DEN BİR İLK,,

ÇA-DER’DEN BİR İLK,,

ÇA-DER (Çalışanları destekleme,sosyal yardımlaşma ve dayanışma derneği) 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla gazetecilerin katıldığı kahvaltılı bir toplantı tertipledi.

Kartal’da bulunan Grand Mira Otelde 17 Ocak tarihine ertelenen 10 Çalışan Gazeteciler günü kutlama programı yerel ve ulusal bir çok gazetecinin katılımıyla gerçekleşti.

Programda alanlarına göre bir çok yerel ve ulusal Medya mensuplarına,başarılarından dolayı birer plaket takdim edildi.

Programa iş,siyaset ve Devlet erkanından bir çok kişi katıldı

Prorgamın açılış ve selamlama konuşmasını Dernek Başkanı Nimet Çevik gerçekleştirdi. Daha sonra Dernek başkan vekili sıfatı ile ve Program organizasyon sorumlusu,Gazetemiz imtiyaz sahibi Müslüm İnan  bir konuşma gerçekleştirdi.

Müslüm İnan “Çok değerli konuklar,çok değerli Basın emekçileri,10 ocak çalışan gazeteciler günü münasebetiyle tertiplediğimiz proğramımıza hoş geldiniz.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Medya bağımsız olmalıdır, basında çalışanlar, gazeteciler, haberciler ne derece özgür olursa, ülkenin demokrasisi de o denli güçlü olur. Fakat basının özgürlüğü, hiçbir zaman sorumsuzluk olarak da algılanmamalıdır. Aslolan halkın tarafsız ve doğru biçimde haber alabilmesinin sağlanmasıdır.

Demokratikleşme ve şeffaflaşma politikalarında kilit rol oynayan basının, meslek ahlakına, tarafsızlık ilkesine, kişi hak ve özgürlüklerine saygı göstermesi, eleştirilerinde yapıcı bir tutum sergilemesi, vatandaşlarımızın haber alma ve bilgi edinme ihtiyacının da doğru biçimde karşılanmasına vesile olacaktır.

Değerli misafirler kıymetli basın mensubu arkadaşlar !

Medya bağımsız olmalıdır derken şunu unutmamak lazım. Bağımsızlık olgusunu farklı mecralara çekip,o kimliğin arkasına gizlenerek ülkenin bağımsızlığına ve itibarına zede getirmek bağımısızlıkla ya da fikir özgürlüğü ile asla bağdaşmayacaktır.

Tabi bu bir tek , basın mensupları için geçerli değildir. Bu aynı zamanda Anayasamızın sağlamış olduğu dokunulmazlık zırhının da arkasına sığınarak devletin ve milletin bütünlüğüne zede getirecek,ülke huzuruna helal getirecek söylemlerde bulunma hakkını da sağlamıyor.
Kaldık ki Anadolu da şöyle bir tabir var ; dinime küfür eden Müslüman olsa bari ,diye çok güzel bir tabir var.Bu tabiri neden kullandım derseniz,
Son zamanlarda bazı sözde bilim insanlarının altına imza attıkları bir bildiri söz konusu. Aslında o tarz, önlerine hazır konulmuş ve okumadan ki okusalar da bir işe yarayacağını düşündüğüm o bildiriye imza atmış olmaları beni çok şaşırtmadı doğrusu.
Şöyle isimlere baktım. hamdolsun ki hiç birinin Dünya bilim otoristesinin itibar ettiği bir makaleleleri,insanlık adına gerçekten çığır açacak bir bilimsel girişimleri olmamış.
Yani o bildiriye imza atan Prof.Dr.Aziz Sancar olsa üzerinde düşünürüm.
O bilim insanları, Ülke ve Dünya gündemine OSKAR ya da bilimsel bir başarı ile giremeyince böyle bir yöntem izlediklerini düşünüyorum. Sanıyorum ki bu çekememezlik ya da kıskançlık neticesi olabilir ki bu da karanlık çağların kötü bir alışkanlığıdır.
Bizlere basın mensuplarına siyasilere ve tüm bu ülkeye gerçekten vefa borcu olan gönül bağı ile bağlı olan herkesin kardeşlikten ödün vermeden,Bodrum sahiline cansız bedeni vuran ve melekler gibi yatan Alan Kürdi gibi bizim çocuklarımızın da cesetleri Yunan, Bulgar sahillerine vurmasını istemiyorsak, bizlerin de kucağımızda çocuğumuz olduğu halde bir kindarın çelme takıp dalga geçip tepe taklak etmesini istemiyorsak kendimize çocuklarımıza sahip çıkmalıyız.
Bu eşsiz Vatana en başında benim gibi,hepimizin kesinlikle çok çok sıkı sıkı sarılıp sahip çıkmalıyyız.
Programa teşriflerinizden dolayı Derneğimiz, ve bu organizasyonda yer alan emek harcayan ekip arkadaşlarım adına çok teşekkür ediyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.

Daha sonra  Gazeteciler adına AYGAD Başkan vekili Haber Takip Gazetesi imtiyaz sahibi Ahmet Işıkdağ bir konuşma gerçekleştirdi.Ahmet Işıkdağ ” Taşeron firmalarda çalışan emekçilerin çalışma koşulları ve sosyal yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik yapılacak çalışmalara ön ayak olmaya gönül vermiş ÇA-DER  Başkanı sayın Nimet Çevik hanımefendiye ve yönetim kuruluna tüm emekçiler nezdinde teşekkürlerimi sunuyorum.

Üzülerek belirtmek isterim ki; kamuya ait kuruluşlarda çalışan işçilerin, verdikleri emeğin karşılığında hak ettikleri değeri görememektedirler. Son dönemlerde gerek yerel gerek ulusal basında taşeron işçilerin yaşadığı haksızlıklar gündemi yeterince meşgul etmektedir. Öyle sanıyorum ki, işten çıkarmalar ve buna benzer hak kayıpları hükümetin de dikkatini çekmiştir. İnanıyorum ki, yakın gelecekte devletimiz bu haksızlığın önüne geçerek emekçilerin hak kaybını önleyecektir. Tabi bu konuda öncelikli görev ÇA-DER ve basın mensuplarına düşmektedir.” dedi

Programa daha sonra alanlarında en başarılı gazetecilere plaketleri takdim edildi.

Gazetemizin imtiyaz sahibi Müslüm İnan’a plaketini Gebze Cumhuriyet Başsavcı vekili takdim etti.

 

ÇA-DER’DEN BİR İLK,,
ÇA-DER’DEN BİR İLK,,