SİPKANLİLER BİRLİK VE BERABERLİK PLATFORMU KURULDU
Kamuoyuna saygılarımızla,
Sipki aşireti tarih boyunca kürt milletinin önemli federal yapıdaki aşiretlerinden biri olmuştur. Tarih sahnesine mücadele ruhu ve adil tavrıyla yer edinmiş bir aşiret olarak bulunmuştur. Sipki aşireti Ete zengezur, Abdal Ağa, Sarı Süleyman Ağa, Hacı Yusuf Paşa, Molla Resule Sipki, Yusuf Bey, Kürtlerin Robin Hood u Ele Torun, Beyaz Bey, Abdülmecid Bey, Halis Bey gibi tarih boyunca bir çok tarihi şahsiyeti yetiştirmiş, bir fikirler manzumesidir. Bu kadim aşiret Şengal bölgesinde yeşerip, İran’a daha sonra Anadolu ya oradan ise dünya savaşları neticesinde Türkiye’nin birçok iline dağılmakla beraber merkez olarak seregola ıntap yani bugünkü Ağrı-Tutak ovasında bulunmaktadır.
Bu kadim aşiretin evlatları bugün Türkiye genelinde il ve ilçe merkezleri haricinde tüm kayıtları tarafımızca ilan edilmek üzere 287 adet köyde yaşamaktadır. Bu rakamda bahse konu ailenin büyüklüğü hakkında fikir vericidir. Tabi takdir edersiniz ki devir değişti milenyum çağı diye tabir edilen zamanlarda yaşamaktayız. İnsanlar bilgi ve teknoloji çağında yaşamaktalar artık aşiretçilik, mikro milliyetçilik kavramları çok geride kaldı. Fakat insanların fıtratında bulunan tanışma, kültürü yaşatma, kadim geçmişi yaşatma isteği her zaman bakidir. Aşiretçilik olgusu tarafımızca da kabul görmemektedir. Çünkü tekçi, anti demokratik, irade teslimine dayanan aşiretsel tavırları insanlar uzaya çıkarken bireysel hak ve özgürlükler noktasında çağ atlarken savunmak doğru değildir. Fakat bahse konu olumsuz durumların dışında yardımlaşma, dayanışma, tanışma ve kültürel faaliyetlerle sınırlı olmak üzere akrabalık kavramı her daim geçerlidir. Çünkü kültürü olmayan bir bilim insanlıktan uzaklaşmaya mahkumdur. Madem bizlerde sipki aşireti gibi önemli bir kültüre sahipsek, yeni nesillerimizin yozlaşmaması adına bu kültürü korumalı ve yaygınlaşmasına ön ayak olmalıyız.
Fakat burada çok tehlikeli bir durum vardır ki çoğunluk kavramının olduğu her alan bir noktada siyasi ve ekonomik ranta açık hale gelmektedir. Ayrıca kültürü yaşarken farklı yapılara göre üstünlük hissi pompalanarak artık geçmişin karanlığına gömülmesi gereken faşizan yaklaşımlara da açık bir durum söz konusudur. Bizler tarihi, kültürü, akrabalığı korurken siyasal, ekonomik ve mafyatik rant alanlarından ailemizi uzak tutmalıyız. Çünkü aile değerleri her zaman kutsal değerlerdir. Üzerinden rant elde edilmesi doğru değildir.
Çağımızda özellikle sosyal medyanın gelişmesi ile aile özlemi yaşayan kültür özlemi yaşayan akrabalarımızın birbirine ulaşması kolaylaşmıştır. Bu manada belirli bir süre önce harekete geçen ailemizin kıymetli gençleri bazı sorunlar hissetmeleri üzerine bulundukları alanı terk etmişlerdir. Fakat alanı ter etmek ihtiyacın farklı noktalara savrulmasına sebep olur. Tam da bu anlamda sahadan bu öncü arkadaşlara çok yoğun talepler oluşmuştur. Bu taleplere binaen tarihi sorumlulukla tekrar bir yapı oluşturulma kararı alınmıştır.
Bu yapının hassasiyet göstereceği noktalar şunlardır;
1- Hiçbir insanın bir diğerinden sadece doğduğu mekândan veya aileden dolayı bir üstünlüğü yoktur. Bir aşirete mensubiyet ayrıcalık değil kaderdir, güzel özellikler ve kültür alınır, olumsuz durumlar reddedilir. Sipki aşireti de her daim çatı, federasyonel bir yapıda olduğu için bu yapı asla kimseyi dışlamadan sadece akrabalık ve kültür faaliyetlerine odaklanacaktır. Düğün, taziye gibi insani ihtiyaçlara odaklanacaktır.
2- Ekonomik ranttan her zaman uzak olacaktır aidatla akrabalık ilişkisi kurmayacak, gövde gösterisi için mazlum halkımızın harçlığına göz dikmeyecektir. Dernek kurmak yerine sosyal medyanın gücünü kullanacaktır. Bugün sosyal ağlar tüm toplumu yönlendirirken ekonomik ihtiyaçlar ortaya çıkan dernekleşmek birilerinin sadece yaşam standartını değiştirmekten öteye gitmemektedir. Herkesin kendine ait alanı doğru değerlendirmesi gerekir çünkü aile değerleri stk cılık adı altında boy gösterilip tahrif edilecek kadar basit değildir.
3- Siyasi ranttan uzak olacaktır. Asgari insani ihtiyaçlar ve kaynaşma temelinde akrabalık ilişkileri geliştirirken siyaset gündeme gelmemelidir. Siyasetin ne dizayn edicisi ne de arka bahçesiyiz. Her fert kendi fikrince serbest istediği siyasi noktadır. Akrabalık temelinde ise farklı siyasi fikirler birlikte demokratik çerçevede görüşebilir birbiri ile fikir alış verişi yapabilir. Dolayısıyla oluşturacağımız yapı siyasi figürler ile görüşmeler, fotolar, halkın iradesini ipotek eden sözler, seçim vaatleri gibi pazarklıkların içinde olmayacaktır. Şahsi olarak herkes siyaset yapabilir ama hiçbir şekilde bu yapıda barındırılmayacaktır.
4- Gayrı meşru tablolardan her zaman uzak olacaktır. Bizlerin hiçbir insanoğlu ndan fazlamız da eksiğimizde yoktur. Her şahıs ancak kendini geliştirdiği kadar asildir. Bu dinde de böyledir aklen de böyledir mantıken de böyledir. Naziler gibi sadece kaderin cilvesi olarak doğduğumuz haneden dolayı bir ayrıcalık yaşadığımızı düşünemeyiz. Dolayısıyla bu yapı kimseye üstünlük taslamayacak, çoğunluğun verdiği güçle gayrı meşru ortamlara göz kırpmayacaktır. Çünkü aile değerlerimiz asırlar boyunca adalet ve doğruluk üzerine kurgulanmıştır. Bizler evlatlarımıza ve torunlarımıza mafyatik tavırları değil kültürlü şuurlu bilim ve insanoğullarını örnek gösterebiliriz. Dolayısıyla kültür paylaşımı dışında asla farklı bir üstünlük savaşına mahal verilmeyecektir. Gurur duyacağımız tek şey pozitif kültürümüzdür.
5- Anti demokratik ve yasa dışı faaliyetlerden uzak olacaktır. Yine belirttiğimiz üzere silsile veya soyadı üstünlüğünden çok liyakat ve meşruiyet temel gayemiz olacaktır. Bu yapıda yönetici olacak kişilerin soyadlarından ziyade kariyerleri, gençlere örnek olabilecek halleri ön plana çıkacaktır. Bu platformda seçimsiz, ortak akılla hareket edilmeyen öneriye sunulmayan tek bir karar olmayacaktır. Çünkü aile kutsallarını muhafaza edebilmek ve yanlışlardan uzak durabilmek ancak demokratik seçim, liyakat ve belki de en önemlisi denetim mekanizması gerektirir. Despot tiranlar, ağalar seçmeyeceğiz, bilgili birikimli yöneticiler seçip onlarında hata ihtimaline karşı bir danışma heyeti seçeceğiz. İnsanlar önderlik hayallerini aile kutsalları üzerinden yaşayamayacaklar.
Bu 5 prensip çerçevesinde;
1- Öncelikle 1 Genel Whatsapp ve Facebook hesabı açılacaktır.
2- Bu sosyal medya hesapları istenilen yoğunluğa ulaştığında öncelik İstanbul olmak üzere Anadolu ve Avrupa yakasında 5 er kişilik heyetler seçilecektir. Bu 5 er kişilik heyetler aile toplantılarını organize etmekten, tanışma toplantıları organize etmekten, buluşma noktaları belirlemekten, düğün, taziye gibi kültürel etkinlikleri organize etmekten sorumlu olacaktır. Bu iki grubun hem seçimle oluşması hem de 5 kişi olması kişilerin şahsi hayallerinin önüne geçecektir.
3- 2 adet koordinasyon ekibi seçildikten sonra 7 kişilik danışma heyeti seçilecektir. Bu heyet koordinasyon ekiplerinin aile kültürüne uygun hareket etmesini denetleyecek, icap ederse görev verme ve görevden alma süreçlerini yürütecektir. Danışma heyetinin bir sözcüsü olacaktır ve en önemli görevi 5 madde ile belirtilen kuralların muhafazasını sağlamak olacaktır.
4- Yapı belirli bir olgunluğa ve kabule eriştikten sonra Ağrı başta olmak üzere her ilde yine aynı usülle koordinasyon ekipleri oluşturacaktır.
Unutulmamalıdır ki ailemiz kültürümüz bizlerin en kutsal değerlerinden biridir ve onu korumak da bizlerin görevidir. Bu noktada diyoruz ki bizimle beraber olan herkesi ancak bizlerin belirlediği bu yapılar temsil etmektedir. Kimseyi bu noktada zorlamıyoruz herkes kendine uygun olanı seçmekte prensiplerine uygun yaşamakta hürdür. Bizleri, ailelerimizi ve bizlere gönül verenleri bu noktadan sonra sadece bu platform temsil edecektir. Bizler hiçbir gayrı yasal hareketi tasvip etmeyen sadece çıkarsız, rantsız sımsıcak bir akraba selamını büyütmeye muhafaza etmeye çalışan akrabalarız. Buradan da ilan ederiz ki bu tavrımız hep devam edecektir.
Abdülmecit Öztürk+90 530 021 11 04
Ali Başak +90 532 290 42 04
