GİRİŞİM
Girişim deyince nedense aklıma hep varlıklı ve eğitimli insanların yeni hamleleri gelirdi. Çoğunuz da öyle düşünüyorsunuz belki. Çok ses getiren, benzeri az olan, herkesin yapamayacağı ve cesaret edemeyeceği işlere girişmek olarak telakki edebilirsiniz.
Geçen hafta Ağrı seyahatimde iki güzel insanın gayretlerine şahitlik ettim. Anadolu’nun makûs talihini yaşayarak yoğrulmuş iki mütevazı ailenin fedakâr bireyleri Cihan ALTIN ve Aslan AYDIN.
Cihan ALTIN
1984 Ağrı merkez Çakıroba doğumlu. Kendi yağında kavrulamayan çiftçi bir babanın 4. çocuğu. Kardeşlere yetecek kadar toprak yok, hayvancılık yapacak sermaye yok, yaşadığı yerde çalışacak bir iş yok. Sıralı yoklar içerisinde var olmak girişimci bir ruh, destekleyen cesaret ve yönlendiren zekâ gerektirir. Şükür ki bunlar mevcut. Yani Cihan ben varım diyebilmek için küllerinden doğmalı ve öyle de oluyor. Yoklar içerisinde cihana bir Cihan doğuyor.
Cihan kardeşimiz henüz 15 yaşında arıcılık ve aktarcılık yapabileceğine karar veriyor. Çevresindekilerin yapamazsın, bu memleketin işi değil sloganları arasında 20 koloni arıyla işe koyuluyor. O yıl Ağrı’nın kış şartlarında tüm arıları telef oluyor. Slogan sahipleri adeta bıyık altından gülerek biz demiştik bakışı atıyorlar. Cihan yılmıyor bir sonraki yıl 80 koloni ile işe koyuluyor. Önceki yıldan tecrübeli olduğu için kışın ılık iklimli illere gezgincilik yaparak organik bal üretiyor ve arılarını da yaza çıkarmış oluyor.
Birçok zorluktan sonra Sofyan Deresi Balı markasını tescil ediyor. Bugün 500’ün üzerinde koloni ile her çeşit bal üretimi yapıyor.
Geven balı için Ağrı Tarım Müdürlüğü ile birlikte yürüttükleri çalışma sonucu coğrafi işaret belgesi ile Türkiye’de ilk tescil hakkını elde ediyor.
Bölgenin ana arı üretim merkezi oluyor.
Apiterapi eğitimi almış ve uygulamalara başlıyor.
Ağrı merkezde aktarcılık ve arı ürünleri satış mağazası mevcut olan Cihan Altın’ın yakın vadedeki planı kooperatifleşerek geven balı tescilini korsanlardan korumak, Arı dünyası ve danışmanlık hizmeti ile bilinçli arıcılığı yaygınlaştırmak.
 
Aslan AYDIN
1972 Ağrı doğumlu. Kaderi de coğrafyası gibi Cihan ile aynı. Memleketinde tutunamayacağı hissi ile 1993 yılında İzmir’e göç etmiş. Mantar üreticiliği yapmış lakin aklı hep memleketinde kalmış. 2015 yılında köyüne dönme kararı almış. 2017 yılında eşi Suzan Hanım adına Genç Çiftçi Projesine başvuruyorlar. Projeden 6 adet düve hibe alıyorlar. Böylece hayvancılık serüvenleri sıfırdan başlıyor. 2019 yılında DAP kapsamında %50 hibe ile 50 büyükbaş hayvanın barınabileceği ahır yapıyorlar. An itibari ile bu ahır ihtiyaçlarını karşılamıyor. Aydın çifti devletin uzun vadeli kredilerle çiftçiyi desteklemesi gerektiğini söylüyor. 5 yıllık zaman zarfında önemli işler yapan Aydın çifti üretime dayalı hayvancılıkla kısa vadede Trabzon tereyağı, Erzincan tulum peyniri gibi illerin adına bağlı hale getirilmiş ürünlere alternatif üretimle reyonlarda yer edinmeyi hedefliyor.
Zorlayınca olmaz. Nasipse olur. Ama zorlamadan da nasip olmaz.. Çünkü; kader gayrete aşıktır.

Metin BERTAN
Eğitimci YAzar