İstanbul Beşiktaş’ta Çarşı Balık Restoran’ı sahibi Ahmet Aladağ ile bir araya geldik. 37 yıl önce Ağrı’dan Beşiktaş’a geldiğini ve semte duyduğu sevgiyi gazetemize anlatan Aladağ, aynı zamanda Ağrı’ya özel açıklamalarda bulundu. Aladağ yaptığı konuşmada şunları söyledi:

‘’BEŞİKTAŞ BENİM İÇİN BİR CUMHURİYET’’

‘’1973’te Ağrı Kazlıköy’de doğdum. 85 senesinde oradan ayrılarak İstanbul’a geldim. Direk olarak Beşiktaş’a yerleştim ve buradan hiç çıkmadım. Benim için Beşiktaş özeldir. Beşiktaş benim için bir cumhuriyet. Gerçekten böyle. Benim vatanım, vazgeçilmezim. Kendim ve çocuklarım Beşiktaş Kongre üyesiyiz. Beşiktaş maçları için şu ana dek 17 ülke gezdim. Ben eskiden bazen maç günlerindeki curcunaya uyuz oluyordum. Çok gürültülü oluyordu, kafam almıyordu. Araya pandemi süreci girdi. Herkes evlere kapandı. Beşiktaş Çarşı’da çıt çıkmaz oldu. Pandemiden bir çıktık. O kartal heykelinin orada bir grup bağırıyor. Nerdeyse gidip çocukları tek tek öpecektim. Nasıl özlemişim.’’

‘’EKONOMİK KRİZ ESNAFI ETKİLEDİ’’

İstanbul’a ilk geldiğimde stadyumda su sattım, restoranlarda 3-4 sene bulaşık yıkadım. Ardından askere gittim ve döndükten sonra Çarşı Balık Restoran’ı açtım. 25-30 yıla yakın süredir burayı işletiyorum. 150’e yakın çalışanımız var, çoğu hemşerimiz. Sektör şu an da çok zor durumda. Pandemi ve sonrasında yaşanılan kur artışının kötü bir etkisi oldu. Ama ben biraz sağlamcı olduğum için, sağlam yatırımlar yaptığınız zaman sizi fazla etkilemiyor. Ama çoğu esnaf burada yerle bir oldu. Şu an daha da zor. Alkole sürekli olarak zam geliyor, şimdi bir de haziran ayında sanırım ÖTV’ye zam gelecek. Yüzde kaç olacağı henüz belli değil. Bir alt ve bir üst sokağımızda olan birçok restoran zor durumda. Ayakta durma şansları da böyle giderse pek olmayacak. Maliyetler çok fazla arttı. Beşiktaş’ta en kötü dükkan kirası 50 bin liradan başlıyor. Tabi küresel bir kriz yaşıyoruz. O yüzden daha da uzayacak bu süreç. Döviz uçtu, borcunuz olduğunu düşünün. Nasıl ödeyecek bunu o insanlar?’’ diye belirtti.

‘’AĞRI’DA KAYYUM VALİ, ŞUANKİ BELEDİYE BAŞKANINDAN DAHA İYİYDİ’’

Ağrı’ya duyduğu özlemi dile getiren Ahmet Aladağ fırsat buldukça memleketine gittiğini anlatarak, ‘’Yakın zamanda gittim ama belediye başkanına bir sitemim var. Ağrı’ya daha önce kayyum atadılar ya, inanın o vali şu an ki belediye başkanından yüz gömlek üstün çalışıyor. Kim olursa olsun hakkını yemeyeceksiniz. Gittim, gördüm küçücük bir yer zaten. Tüm sokaklarda tadilat var. Yerleri kazımışlar ve öylece bırakmışlar. Belediye başkanı çıkıyor diyor ki ben yaptım. Sen ne yaptın abi? Hiçbir şey yapmamışsın ki. Ben bir buçuk iki yıl önce kayyum olduğu zaman gittiğimde halk memnundu.  Kayyum olarak atanan valinin ismini bile bilmiyorum ama çalışıyormuş adam. Çalışanın hakkını yemeyeceksin. Şimdi ki belediye başkanı Ağrılı olduğu halde bu durumda.

‘’AĞRI’YA GİTTİĞİMDE ŞOK OLDUM’’

Devlet deseniz çok iyi para gönderiyor oraya biz bunu biliyoruz. Ama yatırım noktasında hiçbir şey yapılmıyor. Devletten gönderilen para nereye gidiyor? Devlet vatandaşın vergilerinden aldığı bizim hakkımız olanı belediyeye veriyor. Halka hizmet için kullanması için.  Ama bizim için verilen para gördüğümüz kadarıyla kullanılmıyor. Gerçekten Ağrı’ya gittiğimde şok oldum. Ağrı’nın ilçesi olan Diyadin, merkeze beş basar. Çok üzücü bir şey bu. Merkez hiç gelişmemiş. Ağrı’da ne oluyor diyorum? İşte şu taraf gelişiyor diyorlar. Şu taraf dediğiniz yer neresi ya? On dakikada bitirdim Ağrı’yı. Şu taraf dedikleri yere 4 tane bina yapmışlar. Bu yatırım değil. Örneğin Loncalı’da çok güzel fabrikalar kurulmuş. Ben çocukken orada tuğla fabrikaları vardı. Ben orada çalıştım. Bu kez gittiğimde hala orada tuğla fabrikası var sanıyordum. Gittim bir baktım değişmiş. Tekstil fabrikaları açılmış. Bu beni çok mutlu etti. Orada en azından 4-5 bin kişi çalışır’’ diye konuştu.

İstanbul Beşiktaş’ta Çarşı Balık Restoran’ı sahibi Ahmet Aladağ ile bir araya geldik. 37 yıl önce Ağrı’dan Beşiktaş’a geldiğini ve semte duyduğu sevgiyi gazetemize anlatan Aladağ, aynı zamanda Ağrı’ya özel açıklamalarda bulundu. Aladağ yaptığı konuşmada şunları söyledi:

‘’BEŞİKTAŞ BENİM İÇİN BİR CUMHURİYET’’

‘’1973’te Ağrı Kazlıköy’de doğdum. 85 senesinde oradan ayrılarak İstanbul’a geldim. Direk olarak Beşiktaş’a yerleştim ve buradan hiç çıkmadım. Benim için Beşiktaş özeldir. Beşiktaş benim için bir cumhuriyet. Gerçekten böyle. Benim vatanım, vazgeçilmezim. Kendim ve çocuklarım Beşiktaş Kongre üyesiyiz. Beşiktaş maçları için şu ana dek 17 ülke gezdim. Ben eskiden bazen maç günlerindeki curcunaya uyuz oluyordum. Çok gürültülü oluyordu, kafam almıyordu. Araya pandemi süreci girdi. Herkes evlere kapandı. Beşiktaş Çarşı’da çıt çıkmaz oldu. Pandemiden bir çıktık. O kartal heykelinin orada bir grup bağırıyor. Nerdeyse gidip çocukları tek tek öpecektim. Nasıl özlemişim.’’

‘’EKONOMİK KRİZ ESNAFI ETKİLEDİ’’

İstanbul’a ilk geldiğimde stadyumda su sattım, restoranlarda 3-4 sene bulaşık yıkadım. Ardından askere gittim ve döndükten sonra Çarşı Balık Restoran’ı açtım. 25-30 yıla yakın süredir burayı işletiyorum. 150’e yakın çalışanımız var, çoğu hemşerimiz. Sektör şu an da çok zor durumda. Pandemi ve sonrasında yaşanılan kur artışının kötü bir etkisi oldu. Ama ben biraz sağlamcı olduğum için, sağlam yatırımlar yaptığınız zaman sizi fazla etkilemiyor. Ama çoğu esnaf burada yerle bir oldu. Şu an daha da zor. Alkole sürekli olarak zam geliyor, şimdi bir de haziran ayında sanırım ÖTV’ye zam gelecek. Yüzde kaç olacağı henüz belli değil. Bir alt ve bir üst sokağımızda olan birçok restoran zor durumda. Ayakta durma şansları da böyle giderse pek olmayacak. Maliyetler çok fazla arttı. Beşiktaş’ta en kötü dükkan kirası 50 bin liradan başlıyor. Tabi küresel bir kriz yaşıyoruz. O yüzden daha da uzayacak bu süreç. Döviz uçtu, borcunuz olduğunu düşünün. Nasıl ödeyecek bunu o insanlar?’’ diye belirtti.

‘’AĞRI’DA KAYYUM VALİ, ŞUANKİ BELEDİYE BAŞKANINDAN DAHA İYİYDİ’’

Ağrı’ya duyduğu özlemi dile getiren Ahmet Aladağ fırsat buldukça memleketine gittiğini anlatarak, ‘’Yakın zamanda gittim ama belediye başkanına bir sitemim var. Ağrı’ya daha önce kayyum atadılar ya, inanın o vali şu an ki belediye başkanından yüz gömlek üstün çalışıyor. Kim olursa olsun hakkını yemeyeceksiniz. Gittim, gördüm küçücük bir yer zaten. Tüm sokaklarda tadilat var. Yerleri kazımışlar ve öylece bırakmışlar. Belediye başkanı çıkıyor diyor ki ben yaptım. Sen ne yaptın abi? Hiçbir şey yapmamışsın ki. Ben bir buçuk iki yıl önce kayyum olduğu zaman gittiğimde halk memnundu.  Kayyum olarak atanan valinin ismini bile bilmiyorum ama çalışıyormuş adam. Çalışanın hakkını yemeyeceksin. Şimdi ki belediye başkanı Ağrılı olduğu halde bu durumda.

‘’AĞRI’YA GİTTİĞİMDE ŞOK OLDUM’’

Devlet deseniz çok iyi para gönderiyor oraya biz bunu biliyoruz. Ama yatırım noktasında hiçbir şey yapılmıyor. Devletten gönderilen para nereye gidiyor? Devlet vatandaşın vergilerinden aldığı bizim hakkımız olanı belediyeye veriyor. Halka hizmet için kullanması için.  Ama bizim için verilen para gördüğümüz kadarıyla kullanılmıyor. Gerçekten Ağrı’ya gittiğimde şok oldum. Ağrı’nın ilçesi olan Diyadin, merkeze beş basar. Çok üzücü bir şey bu. Merkez hiç gelişmemiş. Ağrı’da ne oluyor diyorum? İşte şu taraf gelişiyor diyorlar. Şu taraf dediğiniz yer neresi ya? On dakikada bitirdim Ağrı’yı. Şu taraf dedikleri yere 4 tane bina yapmışlar. Bu yatırım değil. Örneğin Loncalı’da çok güzel fabrikalar kurulmuş. Ben çocukken orada tuğla fabrikaları vardı. Ben orada çalıştım. Bu kez gittiğimde hala orada tuğla fabrikası var sanıyordum. Gittim bir baktım değişmiş. Tekstil fabrikaları açılmış. Bu beni çok mutlu etti. Orada en azından 4-5 bin kişi çalışır’’ diye konuştu.