Genç girişimci Dinçer Avcı ile röportaj

Genç girişimci Dinçer Avcı ile röportaj

Avcı Grup markası adı altında birçok markayı barındıran, ulusal ve uluslararası ticarette ülkemizde öncü rol oynayan Avcı Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Dinçer Avcı ile bir araya geldik.

Avcı Grup markası adı altında birçok markayı barındıran, ulusal ve uluslararası ticarette ülkemizde öncü rol oynayan Avcı Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Dinçer Avcı ile bir araya geldik. Türkiye’de ve dünyanın farklı ülkelerinde ticaret yapan Avcı, bir genç girişimci olarak, nasıl bu kadar başarılı olduğunu gazetemizin bu özel sayısında sizlerle paylaşacağız.

 

Sizleri Tanıyabilir miyiz?

Ben Ağrı’nın Diyadin ilçesindenim. Dinçer Avcı ama bana Kürtçe olarak Koçer diye seslenirler. Emek verip çalışıyoruz ve gençlere örnek olmak için elimizden geldiğince emek harcıyoruz. İşimize, ülkemize faydalı olmaya çalışıyoruz.

Hangi alanda hizmet veriyorsunuz?

Ağırlıklı olarak gayrimenkul alanında hizmet vermekteyiz. Ayrıca çok iyi hizmet standartları çerçevesinde yerli ve yabancılara konaklamaları için otel hizmeti sunmaktayız. Yenikapı Marmaray’ın yanı başında Perla Otel markasıyla yerimiz var ve yakında hizmet vermeye başlayacak. Aynı zamanda Bakırköy’de Anjelo Nargile Kafe Restoran olarak da burada insanlara hizmet vermek için azimle çalışmaktayız. Ayrıca Şehremini’de Azra’m Kebap Salonu olarak da bölgenin insanlarına kaliteli hizmet sunmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Ağrı için yaptığınız bir hizmet var mı?

Ağrı ile de tabi ki diyalog içerisindeyiz. Ağrı Derneğimiz var ve burada yardımlaşma, dayanışmanın içerisinde Ağrı için bir arada projeler yapmaktayız. Diyadin ve Doğubayazıt derneklerine üyeyim. Birlik ve beraberlik içerisinde yapmamız gereken bir şey varsa bir arada sorunlarımızı çözüyoruz. Bunu sadece ben değil bütün emekçi ve iş insanları hemşerilerimiz büyük bir özveri ile canı gönülden bu hizmeti topluma veriyor.

“GENÇLERİN İSTANBUL’DA TİCARET YAPMALARINI ÖNERİYORUM”

Ağrı ve Ağrı halkına yatırım yapmamız gerekiyor, ama gençlerimizin biraz da büyük metropollerde olması gerektiğini düşünüyorum. İstanbul bir dünya şehri ve gençlerin burada ticaret yapmalarını öneriyorum.

“AĞRILI OLDUĞUMUZ İÇİN AĞRI’DA KALMAK ŞART DEĞİL”

Gençler artık Türkiye’ye değil dünyaya açılmaya çalışıyorlar ve bu onların en doğal hakları. Modern dünyada, iletişimin hızlı olduğu dönemlerde bu tür fırsatlardan faydalanarak ulusal sınırları aşıp bölgesi ve ülkesi için kazançlı icraatlarda bulunması ve başarılı olması artık kaçınılmaz. Ağrılı olduğumuz için Ağrı’da kalmak şart değil.

“BİZLER ORAYA AİTİZ”

Kim ne yapabilirse kendi memleketine de yatırım yapması en güzeli olur. Sonuçta orası ata toprağımız ve bizler oraya aitiz. Hayat insanların değerleri üzerine kuruludur. Bunu da bölge insanlarımıza iş vererek onların hayatlarının kolaylaştırarak çok mutlu oluyoruz. Bir ihtiyaç sahibi varsa da dileğim benimle karşılaşsın. Rabbim insanları ne namerde ne de merde muhtaç etmesin.

Genç girişimcilere önerileriniz nelerdir?

Elbette okumak çok güzel bir şeydir. Bana sorarsanız ben de okumak isterdim ama ben 11 yaşımda babamı kaybettim. 14 yaşında da annemi kaybedince okuma imkânımız olmadı. Bazen ‘Keşke okusaydım acaba çok mu farklı olurdu?’ diyorum ama ticaret yaptığım için yine de hayatımdan memnunum. Elbette ticaret yapmak zor ama ticaret yapıp güzel bir şey yaparsan mutlu olursun. Hayat bir tiyatrodur ve içindeki rolleri biz seçiyoruz. Yanlış şey yaparsak yanlış, iyi şeyler yaparsak iyilik dolu şeylerin önümüze çıkacağını bilmemiz gerekiyor. Ticarette mutluluğun temeli de dürüstlük olduğunu düşünüyorum.

Gençler çalışsınlar ve asla vaz geçmesinler. Çalışmak en büyük eylemdir. Çalıştıkça bir şeylerin farkına varıp, tecrübe ettikten sonra başarı basamaklarını çıktığını hissetmeye başlarsın.

Ticarette başarılı olmanın sırları var mı?

Ticarette başarının sırrı bence önce aza kanaat getirmek ve dürüst olmak. Aynı zamanda itibar… İtibar paradan daha çok önemlidir. İnsanın itibarı olursa hiçbir şeyi olmasa da yine de kazanır. Başarılı olmak için düzenli çalışmayı ve asla vazgeçmemesini öğrenmeliyiz.

Dünyayı ve ülkemizi karşılaştıracak olursak neler söylemek istersiniz?

Ülkemiz coğrafi olarak çok iyi bir konumdadır. Yurtdışına gittiğim zaman en güzel günüm ülkeme döndüğüm günümdür. Maalesef şu anda içinde bulunduğumuz durum çok vahim ve zor bir durum. Herkes ve her kesim çok yorgun durumda. Özellikle virüs ve kurların çok belirsiz olması insanları ve iş adamlarını kaygılandırıyor. Çünkü planlama yapıp önünü görmek bu sis ortamında mümkün değil. Diğer Avrupa ülkelerini göz önünde bulunduracak olursak genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Dünyadan çok geri kalmamışız, dünya halkları ve ülkeleri ile çok haşır neşir haldeyiz. Bazı sorunları aşarsak dünya bizi kıskanabilir.

Kadınların iş ortamında olmasını nasıl buluyorsunuz?

Dünya kadınları benim için kutsaldır ve kesinlikle iş hayatında bulunması gerekiyor. Kadınlar bir anne, bacı, kardeştir ve çok zekiler. Her alanda olmaları gerektiklerini düşünüyorum. Bizler onlara o fırsatı verip güven duygusunu aşılamamız gerekiyor. Toplumda kabul görmüş ciddi hastalık derecesinde inançlar var. Mesela başı kapalı bir kadının kahkaha atması, gülmesi hoş karşılanmaz. Aksine başı açık olan bir kadın gülebiliyor, kahkaha atabilir. Bu bir kölelik düşüncesidir ve kadın köle değildir. İkisi de gülüp kahkaha atabilmelidir. Bunları birbirinden farklı kılan nedir? Doğu ve Güneydoğu’da feodalizm olduğundan ve din ile yobazlaştırıp kandırıldıklarından dolayı halk, bürünmesi gereken kalıba girmedi ve buna müsaade edilmedi.

Bizim annelerimizin yüzlerce koyun sağıp, ekmek pişirip, çeşmeden su getirip çocuklarının başını yıkayıp sonrada peynirini, yoğurdunu hazırlaması kolay bir iş olmasa gerek. Şimdiki kadınlar daha şanslı ve kesinlikle iş alanında olması gerekiyor.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

İnsan severek bir işi yaptığı zamanda kesinlikle başarır. Ne iş olursa olsun inanmak çok büyük bir etkendir. Herkes sevdiği ve başarabileceği işler yapsınlar. İnsanlar geldiği yerleri ve çektiği sıkıntıları asla unutmamalıdır. Her zaman dünyayı ve zamanı göz önünde bulundurarak kendini geliştirmelidir diye düşünüyorum. Her zaman aktif ve önümüzdeki güzel günler için kısa uzun mesafeli planlar yapıp hayata geçirmeliyiz.