HAYRETTİN ÇAKAR YAZDI MECİT AMCAM

HAYRETTİN ÇAKAR YAZDI MECİT AMCAM

HAYRETTİN ÇAKAR YAZDI MECİT AMCAM

V E F A örneği MECİT amcam…

Mergezer derler bizim diyara, bir babanın evlatlarından biri, bu civarda yüzyıllarca 7 köyde barınmış, burdan dünyaya yayılmış.

İklimlerin, mevsimlerin sık sık değiştiği zor zamanda büyüklerden dinledik vefa hikayelerini, at sırtında feryada derman yarışı, kış vakti 3 metre karı yara yara zor hasta ziyaretleri, cenazeler, taziyeler zor hayat şartlarına rağmen asla ihmal edilmeyen  akrabalık görev bilinci.

Hastanın sahipsiz, fakirin çaresiz kalmadığı tandır ekmeği, lor peynirin paylaşıldığı yetinmeyi bilen nefislerin doyduğu duyurulduğu zamanların sahiplerine selam olsun.

Hızlı değişen dünyada sabah seherinde kamyon sırtı veya şanslıların şoför mahali keyfiyle köyden şehire seyahat, ihtiyaçların giderildiği, alış verişlerin yapıldığı ikindi vakti heyecana dönüşen çocuk gülüşlü geri dönüşler.

Parke taşlarının olmadığı, asfaltın lüks ve pahalı sayıldığı çakıl taşlı yollarda kamyonlar yerini otobüslere, minibüslere bırakmış konfor noktası bir tık seviyesinde ilerlemişti.

Köy odalarında gaz lambası sohpetleri, hikayeleri yerini siyah beyaz TV ekranlarında TRT nin saatlik haber, dizi ve filimlerine bırakmıştı.

Dünya değişime uğramış artık seyrekte olsa özel otolar çakıllı yollarla tanışmaya başlamıştı.

Buzdolapları, teknolojik aletler gün geçtikçe yaygınlaşmıştı.

Bu hızlı değişim ve coğrafyanın zor koşulları sebebi ile hızlı göçler yayılmış ekmek derdinde olan yürekleri gurbet hasret denen kavramlarla tanıştırmıştı.

Bu diyardan göçeli çeyrek asırı buldu, babamın rahatsızlığı nedeni ile kardeşlerimle birlikte döndük baba ocağına.

Heybeti ile göz dolduran, ticareti ile çok yürek doyuran babam, boylu boyuna yatağa uzanmış yüzünde Nur, dudaklarında dua rabbi ile baş başa kalma isteği ve telaşı ve uğraşı sarmıştı.

Sabah 5.30  buğulu ağlamaklı bir sesle uyandım salona geçtim gelen Mecit amcamdı  sabah Turan’ın minibüsüne binmiş, abim hasta beni abime götürün demiş, merdivenleri zar zor çıkarak babamın yanına gelmişti.

Omuzları çökmüş, sesi kısılmış, duyma yeteneğini büyük ölçüde kaybetmişti. Babamın yanına vardı ellerini avuçlayıp, defalarca öptü, ağlayarak helallik istedi dondum kaldım, iki koca çınarın çaresizliğine şahit oldum, bir zamanlar bu coğrafyaya yön veren yüreklerin zamana karşı yorgunlukları beni duygudan duyguya itti.

Dünyanın anlamsız ve boş olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu çok zaman geçmişti, çok şey değişmişti, kolaylaşan dünyada kamyon sırtı yolcusu iki yolcunun duygusu değişmemişti hasta yatağında yatan abi için tutmayan dizlere inat görev başarı ile tamamlanmış, helallik alınmış ve abiyi görmenin verdiği mutlulukla geri gönmüştü mecit amca.

Ben gereken mesajı ve dersi almıştım iki örnek insandan, vefa örneği bu olay o an acımı unutturdu, kendimi şanslı ve güçlü hissetim kendi hikayemden önce anlatacak çok şey vardı, geçmişini bilmeyen geleceğini göremez, kendini bilemez.

Resul baba, mecit amca gibi olamayacağımızı biliyorum yüce rabbimden ikisinede şifa diliyorum…

14.07.2021