TOPLUMUN AHLAKSAL ÇŌKŪŞŪ (147) URARTU KRALLIĞI

TOPLUMUN AHLAKSAL ÇŌKŪŞŪ (147) URARTU KRALLIĞI

TOPLUMUN AHLAKSAL ÇŌKŪŞŪ (147)

URARTU KRALLIĞI

URARTU, MŌ.900 MŌ.600 YILLARI ARALIĞINDA VAN GŌLÙ CEVRESİNDEKİ DAĞLIK VE YŪKSEK ALANLARDA KURULARAK ŪÇYŪZ YIL SALTANAT SŪREN BİR KRALLIKTI.GŪNÙMÙZDEKİ AĞRI KENT TOPRAKLARI, URARTU KRALLIĞI'NDA ŌNEMLİ SINIR VE ORDU KARARGAHI OLARAK SEÇİLMİŞ BİR NOKTAYDI.URARTU, ASUR VE MEDLER KRALLIKLARIYLA ŪÇYŪZ YIL SŪREN SAVASLAR SONUCU GŪÇ KAYBI YAŞAYARAK YIKILDI.

Asur krallığı ile Babil krallığı arasındaki tehditler ve savaş çağrıları, Mezopotamya topraklarında yerleşik yaşayan çok sayıda aşiret ve beylikleri rahatsız etmiş ve onları göçe zorlamıştı.Gūneydoğu ve Doğu Anadolu topraklarına zorunlu olarak göç eden aşiret ve beylikler özellikle de Asur'lardan gelecek saldırılara karşı Anadolu tooraklarındaki halklarla birleşerek, Van Gölü çevresindeki yüksek alanlarda Urartu krallığını kurdular.Bu krallık, sonraki süreçlerde MŌ.830'larda Diyarbakır çevresinde federasyon oluşturan Nardi ve Arinna beylikleriyle birleşerek daha da güçlendi.Urartu, 8-7 yüzyılda günümüzdeki Doğuanadolu Bölgesinin kuzeybatısı, İran ve Irak'ın kūçūk bir bölümü ile kuzeyde Aras vadisi alanlarında egemenlik sürdürdü.

MŌ. 858-856 dönemlerinde Asur kralı lll.Salmaneser komutasında Urartu içlerine başlayan saldırılar korkusuyla Urartu topraklarında varlık sürdüren tüm beylik, konfederasyon ve aşiretler devletleşme statüsünde, Van Gōlū kıyısında kral Sarduri'nin komutası ve idaresi altında büyük birleşme gerçekleştirildi.Tuşpa da Urartu'nun(Tushpa) başkent olarak belirlendi.Yani günümüz Turkiye'sindeki Van kenti.

Tevrat ve İncil'de Urartu Krallığı'ndan "Ararat"şeklinde sōzedilmektedir.Urartu'nun kelime anlamı, yukarı ūlke-yūksek memleket şeklindedir.

İddialı bir krallık olarak güçlenen Urartu ellibir kentten oluşmaktaydı.Başkent Tuşpa'nın (Van) yanısıra Meldi (Malatya) de önemli kentlerinden biriydi.Başta Asur olmak üzere Medler ve İran bölgesinden gelecek tehditlere karşı Urartu krallığı kale yapımına çok önem vermiştir.Çok sayıda kale oluşturan Urartu'nun bir kalesi de eski Doğubayazıt topraklarındadır.Ağrı bōlgesinde yaşayan insanlar bu kaleyi iyi bilirler.Bu kale hem Afganistan ve Pakistan halklarıyla sürdürülen ticaret yolu için kullanıldı hem de İran üzerinden gelecek saldırılara karşı korunma amaçlı kullanılıyordu.Demir çağının başlaması ile Urartu savunma silahlarını da geliştirerek el sanatları ve çeşitli aksesuarlar üretiminde de ticarı başarılar kazandı.

Urartu Krallığı'nı oluşturan halkların birbiriyle örtüşmeyen dinsel ritüelleri vardı ancak tüm bu karmaşık halklar birbirinin inançlarına ve tapınmalarina son derece saygılıydı.Ōlū gōmme gelenekleri ise birbirine benzer şekildeydi.Genellikle olüler mezarda yakılır bir kavanoza konarak gömülürdü.Tapınılan çok sayıda Tanrı seçen Urartu halklarında da yeniden diriliş inancı vardı.

Urartular olabildiğince yüksek dağlık alanlarda kaleler kurar yerleşim ve yaşam alanlarını da yine yükseklerdeki düzlūklerde oluştururlardı.Orta ve güney Amerika eski uygarlıkları Maya, İnka ve Aztek'ler de yerleşim ve yaşam alanları için dağlık bōlgeler seçilirdi.Urartular ile bu uygarlıklar arasındaki yaşam benzerlikleri dikkat çekici boyuttadır.

Hayvancılık ve tarıma çok önem veren Urartu krallığı, inançlarindan da ödün vermeden, yaklaşık üçyūz yıl süren Asur ve Medler krallıklarının saldırıları sonucu askeri ve ekonomik açılardan güç kaybı yaşayarak saltanatı tarihe gömülmüştür.

İbrahim Narçın

TOPLUMUN AHLAKSAL ÇŌKŪŞŪ (147) URARTU KRALLIĞI
TOPLUMUN AHLAKSAL ÇŌKŪŞŪ (147) URARTU KRALLIĞI