ÇÖZÜM UZAK DEĞİL

ÇÖZÜM UZAK DEĞİL
 
 
Güneydoğu da oluşan kaos bir çok vatandaşı ve özellikle esnafı mağdur etmiş durumda.Tarafların geri adım atmamasına paralel oluşan olaylar zinciri artarak devam ediyor. Her gün gençler öldürülüyor.Güvenlik güçleri öldürüyor.Halkların kardeşliğe hasret duyguları bir meçhule doğru yol almış durumda.Kimin neden olduğunu bilmediği ve bütün kesimlerin rahatsız olduğunu bilmelerine rağmen hala olaylar durulmamış durumda.Taraflar bizde istemiyoruz diyor ama bir türlü durulmuyor akan kan. Devlet kökünü kurutana kadar mücadeleye devam edeceğiz diyor.Diğer taraf ise devlet baskısı devam ettikçe bizlerde devam edeceğiz diyor.Peki her iki taraf bu düşünceyle devam ettiği sürece çözüm mümkün olabilir mi? Milletvekilleri çözüm için hiç bir girişimde bulunmuyor.Her gün insanların ölümüne seyirci kalınıyor.Sadece haberlerde cenazelerin uğurlanışını bir sinema filmi gibi izliyorlar.Bir de ölenlerin ailelerine taziye mesajları iletiliyor.Halk oturdukları yerden göç etmek zorunda kalıyor.Evleri mahalleleri bir savaş ülkesi libasına bürünmüş durumda.Ülke siyaseti böyle pejöratif bir insanlık dramıyla karşı karşıya kalmış durumda.Yüreklerin dağlandığı bu dram hiç hız kesilmeden devam ediyor.Daha nereye kadar gidecek böyle bilinmiş değil. Herkes ölümü bekliyor artık.Sıra bana ne zaman gelecek diye bekliyor.Sokağa çıkma yasağının olduğu bölgelerde sokağa çıkan terörist diye öldürülüyor.Evleri yakılan bombalarla delik deşik edilen insanların çoğu gidecekler yerleri olmadığı için kış soğuğunda sokaklarda yatıyor.Ülkemizin içine girdiği bu ne olduğunu anlayamadığımız çatışmalı süreç bütün kesimleri mağdur etmekle beraber çözümsüzlük üzerinden yapılan siyasetin de mağdur sıfatının baş kahramanları olmuş durumdalar. Milletvekillerinin yanı sıra sivil toplum örgütleri ve diğer gruplar suspus olmuş durumdalar.Başka zaman kardeş barış diye haykıranlar bugün ortaya çıkan tablo da hiç bir girişimde bulunmuyorlar.Akşamları evlerinde rahat uyuyabiliyorlar mı diye sormak istiyorum.Masum siviller evlerine giremezken evlerinde rahat uyuyanların dini vicdani ve ahlaki yönden eksik bir karaktere sahip olduklarını düşünmemek elde değil.Olayın çözümü ortadayken çözümsüzlükten yana tavır alanlar tarih önünde mutlaka hesap vereceklerdir. Ülke adeta monotomlaştırıldı.Tepki vermeme içgüdüsü hat safhada.Olaylar karşısında kimse kılını kıbırdatmıyor.Herkes sadece izlemekle yetiniyor.Şundan emin olalım ki ortalık savaş haline büründüğünde bu günleri mumla arayacağız.Ok yaydan çıktıktan sonra geri dönülmesi imkansız bir yola girilecek.İşte o zaman istenilirse hatta bütün imkanları kullanıp çözüm arandığında bile başarı sağlanmayacaktır. Bakın Suriye Libya Irak ve daha bir çok ülke örnek olarak gözler önünde ve hafızalarda.Hiç birisi normalleşmeye gidemiyor.Her gün ölüm her gün bombalar yağıyor.Çok istemelerine rağmen istikrar elde edilemiyor.Bu güzelim yaşam sahalarımızı viraneye dönüştürmeyelim.Bir ortak yol bulmak için girişimde bulunalım.Hep birlikte aynı vatanda aynı değerlerde ve aynı koşullarda sorunsuzca yaşayabiliriz.Bunu evveliyatımızdan biliyoruz.İstikbalimize de bu güzergahta kurabilir barış ve kardeşlik duyguları içerisinde hauatımız idame edebiliriz.Bütün kesimlere sesleniyorum.Ok yaydan çıkmadan gelin bu ne olduğu bilinmeyen savaş haline son vermek adına yetkilileri çözüme mecbur kılalım.Barış ve esenlik dolu yarınlar dilerim. Mehmet Sebih Altun GAZETECİ YAZAR   [email protected]
ÇÖZÜM UZAK DEĞİL