Silahlı saldırı sonucu katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yi son yolculuğuna yüz binlerce kişi uğurladı.
Uğurlama töreninde eşinin dilinden yazdığı mektubu okuyan Türkan Elçi, “Beni anlayanlar, anlamayanlar, sevenler hoşçakalın… Tarih beni anlayacak…” dedi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi için naaşının hastaneden alınmasının ardından önce Diyarbakır Barosu, sonra Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde tören düzenlendi.
Törene, DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak, Fırat Anlı, Elçi’nin eşi Türkan Elçi, çocukları Nazelin ve Arin, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve birçok ilin baro başkanları, hukukçular, eski Baro Başkanı Turgut Kazan, HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, İdris Baluken, Ertuğrul Kürkçü, Altan Tan, Ziya Pir, Feleknaz Uca ve çok sayıda milletvekili, parti yöneticisi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP milletvekili İlhan Cihaner, Şenal Saruhan, Bülent Tezcan, sivil toplum örgütü temsilcileri ile birlikte yüz binlerce kişi katıldı.
Bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan törende ilk konuşmayı Diyarbakır Barosu adına Baro Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen yaptı. Her ölümün bir acı ve kayıp olduğunu belirten Özmen, "Elçi'nin son sözleri bize mirastır. 'Tarihimize, tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkalım.' Sevgili Elçi gözün arkada kalmasın. Söz veriyoruz. Tarihimize, tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkacağız. Elinden düşürmediğin hukuk ve insan hakları bayrağını yerde bırakmayacağız." dedi.
Beni anlayanlar, anlamayanlar hoşçakalın…
Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi ise eşinin dilinden yazdığı mektubu cenaze törenine gelenlerle paylaştı. Elçi’nin okuduğu mektubun bir bölümü şöyle: “Onu faili meçhuller ordusu karşılayacak. Kendini her zamanki gibi nezaketle tanıtmaya çalışırken onlar da ‘seni bütün faili meçhuller bütün alem tanır. Senin bize bir ömür hakkın geçti. Biz seni buradan izledik, bizim gibi faili meçhullere bir ömür adadın’ diyecekler.
Ona soracaklar ‘sen geldin kaldı mı senin gibi kınalı güvercinler.’ Tahir Elçi’nin o zaman gülümseyen yüzüne bir akşam inecek ‘valla ne diyeyim geldiğim yerde epi topu bir avuç güvercin vardı. Kartallar, şahinler leş kargalara kol geziyordu’ diyecek. Ona diyecekler ‘sen bizi savundun ya seni kim savunacak.’ ‘Arkamda eşim var, benim gibi düşünen arkadaşlarım var’ bir de diyecek ki bugün dilekçe verdim yurt dışına çıkış yasağım kalktı artık özgürüm, kıtaları, denizleri fersah fersah gezebilirim. Hakkımda açılan duruşma ileriki tarihe ertelenmiş olsa da hakkımı savunmak için hazır bulunacağım. Bütün faili meçhuller onu bağırlarına basacak minnetle ağırlayacak.
Dört Ayaklı Minare’nin en tepesine konacağım, tarih anlayacak beni. Kirli medya, beni tehdit eden televizyonlar, beni hedef gösteren gazeteler hoşçakalın. Beni anlamayanlar, beni anlamak istemeyenler dudak bükenler hoşçakalın. Geçtiğim işkence tezgahları hoşçakalın. Sahillere vurulmuş bebekler hoşçakalın. Faili meçhullerin yetimleri hoşçakalın. Beni sevenler, destekleyenler hoşçakalın. Çocuklarım, eşim hoşçakalın diyecek.”
Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı da, başsağlığı dileğinde bulunarak, "Bu coğrafyanın, her şehrin, her köşesinde, bu gün 90'lı yılların faili meçhullerin kuyruğunu bırakmayan, mücadelesini veren, ama JİTEM'in nefesini de ensesinde hisseden devrimci bir insanı, bir yurtseverin son yolculuğu için bir aradayız. Şunu biliyoruz ki bizim için bundan sonra yük daha ağırdır. " diye konuştu.
Demirtaş: Tahir'i öldüren devlet değil, devletsizliktir
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, Elçi’nin ömrünü barış, özgürlük, demokrasiye adadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Koşullar ne olursa olsun barış savunmak için cesur olmak gerekir. Bunun için bedel ödemek gerekir. Tahir Elçi biliyordu. Yatağında ölmeyeceğini bilenlerdendi. Hepimiz bu yola böyle çıktı. Bu cinayetin tam olarak aydınlanacağından şüphemiz var. Haklı olarak şüphemiz var. O kadar çok yaşandı ki, hiçbirini adalet sağlanacak diye rahat uğurlamadık. Bu devlet hiçbir zaman bizim devletimiz olamadı. Eline geçiren kendi mülkü gibi kullandı. Herkesin, hepimizin olsun diye çok uğraştık. Tahir'i öldüren devlet değil, devletsizliktir.”
Yüz binler Elçi’nin arkasında yürüdü
Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önündeki törenin ardından Elçi’nin naaşı, cenaze aracına konularak Yeniköy Mezarlığı’na doğru yola çıkarıldı. Yüz binlerce kişinin katıldığı yürüyüşün ardından Elçi’nin cenazesi Yeniköy Mezarlığı’nda helalliğinin alınmasının ardından toprağa verildi.